Kendine Yalanlar
- Ayçin Çakıcı
- 3 Tem 2017
- 1 dakikada okunur
Merrifield'ın dediği gibi, "Kısa yoldan mutluluğa -ulaşmak-, insanın kendine söylediği bir yalandan ibaret çoğu zaman...". Bu ifadede "ulaşmak" sözcüğünü neden italik yazdığımı fark etmiş olmalısınız.
Erekselci varsayımlarınızın size doğalmış gibi yutturduğu, gerçekte Doğa/Tanrı'da hiçbir itibarı olmayan bir kavramdır "ulaşmak". Evrende hiçbir varlık tekrar eden (yinelenen) devinimler dışında hep ileriye denecek türde bir ulaşma çabası içinde değildir. Ne rüzgarın, ne yağmurun, ne sincapların ne de her mevsim, bir oraya, bir yeniden buraya göç eden kuşların özel bir ulaşma ereği vardır. Bütün varlıklar için ulaşmanın tek anlamı vardır: Var-kalmak için çabalamanın sıradan hali! Yaşama direncinin gerektirdiği zorunlu yer değiştirmeler...
Varlıklar arasında yalnız biz kederli insan varlıkları, "ulaşmak"tan "ilerleme"yi anlarız.

; öyle ki, ilerlemeye yönelik olmayan bir ulaşma kavramımız bile yoktur. Hedef, gaye, emel, amaç, ilerleme gibi kavramları yüceltip dururken, adeta erekselci varsayımlarımızın tetiklediği "kederli bir öte" için "sevinçli bir şimdi"nin farkına bile varamaz oluruz.
Commentaires