Ütopyam
- Ayçin Çakıcı
- 14 Şub 2016
- 1 dakikada okunur
Günden güne değişiyorum. Tamam artık buyum dediğim noktada herşeye bakış açım değişiyor. Yeni bir insan yeni bir yaklaşımı doğuruyor. Yoruluyorum çoğu zaman. Bir çok şeye ayak uyduramıyorum. Bir çok kavram midemi bulandırıyor. Dünya olaylarından git gide uzaklaşıp kaçmak istiyorum. Mutsuzluktan başka hiç bir şey katmıyor bana. Ortamlar oluyor gülüyorum güldürüyorum sonrasında dönüp baktığımda ne kadar aptal olaylar diyorum. Sanırım çok büyüdüm ve artık sadece insanlardan kendimi soyutlayasım geliyor. Çok hızlıda yaşamadım tüketmedim bişeyleri. Ama bunları yapanlarla çokça sohbetlerim oldu. Tatminsizliklerini içlerindeki boşluğu gördüm. Eminim hepimizin içinde koca boşluklar var bu yüZdendir arayışlarımız. İnsan tam olduğunu hissettiğinde arayışta olmaz tamdır çünkü. Tamım bende arayışlarım yok, güçlü hissediyorum kendimi ve bu yüzden git gide içime kapanıyorum. Artık kimseye uzun uzun kendimi derdimi anlatmıyorum. Beni rahatlatabilen gene benim çünkü. İçkinlik kadar güzel bişey yok. İstediklerim asla olmayacak şeyler. Ki zaten yoruldum çok da emek vermiyorum. Akışına bıraktım ve sonucu kabullenme olgunluğuna eriştim artık. Belki ütopyamı yaşarım. Benim tek derdim sarı tavuğun neden yumurtlamadığı domatesin neden hala kızarmadığı olur. Umarım herkesin bir ütopyası vardır ve gerçek olur.

Comments