Organiklik Makyajı
- Ayçin Çakıcı
- 18 May 2017
- 1 dakikada okunur
Organiklik makyajıyla varlık iddia eden bir insan güruhu var. İletişim anlarındaki tavır ve söylemleriyle benim için yoruma değerdirler. Bilhassa yeni tanıştıkları insanlarla kurdukları ilişki tarzı, Neandertal'lerle Homo Sapiens'lerin ilk karşılaştıkları anlardaki muhtemel temasa benziyor. Bir önceki cümle kabalığın, baskınlığın ve anlamsızlığın ifadesi olsun (Bu arada bahsini ettiğim grup bu örnekte Homo Sapiens'leri temsil ediyor). Ki bu karşılaşmalar zamanla bilinç altı ve üstü düzleminde bir savaşa ve belki de zamanla sosyal boyutta bir imha dürtüsüne dönüşebiliyor malum grup tarafından.Tanışırlar, sorular sorarlar ve sohbetin seyri biraz ilerleyince hemen yaşam koçluğuna, bilir kişiliğe ve muhattabı üzerinden üstenci ve bilinçsiz bir üslupla var olmaya meyillenirler. O anda fikirler dayatılacaktır, varsa bir hata tam da o gün, o saatte dile getirilecektir, politik veya felsefemsi bir sohbetse gelişen; muhattap o anlarda değişmeli, alt edilmeli veya "kazanılmalı". Çünkü o anlarda iyi hissetmek ve kendini fütursuzca pazarlamak tüm bilinçten ve iyi niyetlerden yeğdir... Karakter, zamanla koyulaşır ve netleşir.Göz ardı edilen şeyse şudur: Bir insanla hemen tanışamazsın. Karşılaşırsın ve bilmeye başlarsın, biriktirirsin o insanı. Öncelikle dilini, hassasiyetlerini, zaman zaman bilgisini, iyi veya kötü niyetlerini öğrenirsin. Başka zamanlarda, başka koşul ve mekanlarda bilmeye devam edersin o insanı. Sonra anlatmaya başlarsın ya ilk defa ya da tekrardan ama bu sefer tanıyarak, bilerek. Daha yoğun, daha içsel. Artık kişi üzerinden kritik espiriler yapma hakkına bile sahipsindir varsa bahsedilen veya hissedilen bir müsaade.Ve tanışmaya devam edersin her karşılaşmanda.

Comentários